23 Mart 2013 Cumartesi

Neden Bir Ateist Dernek?

Bunun için çeşitli nedenler vardır. Örneğin ön yargılar ve ayrımcılıkla mücadele etmek için. Ateist, Deist veya agnostik olunduğu için işten çıkarılmak veya bir işe alınmamak ya da iş yerinde daha yüksek bir pozisyona alınmayarak Ateist veya Agnostik insanların kariyer yapmasının engellenmesi gibi durumların yanı sıra ateist ve agnostiklerin hemen hemen her gün yüz yüze kaldıkları dinsizlik ya da dini inanç eksikliği ile suçluluk arasında bir ilişki kurulmaya çalışılması ("sadece Tanrı inancı olmayan bir adam küçük bir kıza tecavüz eder veya öldürür") gibi ön yargılar ile insanların ateizm karşısında nasıl davrandığını gösteren elimizde somut veriler vardır. 

Örneğin, ret oranları ölçmek için yıllardır Gallup araştırma kuruluşu tarafından Amerikalılara sorulan "seçtiğiniz parti tarafından başkan olarak atanan ve genel olarak bu görev için iyi ve yeterli niteliklere sahip olan adaylar arasında aşağıdakilerden hangisine oy vermezdiniz?" seçeneklerinde Ateistler, Yahudi, zenci ve kadın başkan adaylarından bile daha yüksek bir reddedilme oranına sahiptir. Araştırmaya katılan tüm gruplar arasında % 53'ü bir ateist adaya oy vermeyeceğini, % 43'ü ise bir eş cinsele oy vermeyeceğini ve %42'si de çok yaşlı bir başkan adayı için oy vermeyeceğini belirtmiştir (diğer ret etme oranları ise kadın adaylar için %11, Yahudi bir aday için %7, zenci bir aday için %5). (Kaynak)


Yine Brezilya'da Veja isimli bir dergi tarafından yapılan başka bir ankette Brezilyalıların % 84'ü cumhurbaşkanlığı için siyah bir adaya (% 14 "duruma göre değişir") oy vereceğini, % 57'si kadın bir adaya (% 29 "duruma göre değişir"), % 32'si eşcinsel adaya (% 32 "duruma göre değişir ") oy vereceğini belirtirken, bu oran ateist bir aday için sadece % 13 oranında kalmıştır (% 25, "duruma göre değişir"). (Kaynak)


Muhakkak ki Brezilya ve Amerika için ön görülen bu oranlar bizde de bundan farklı olmayıp hatta Boğaziçi Üniversitesi ve Açık Toplum Vakfı’nın Türkiye'de yaptığı “Türkiye’de Ötekileştirme ve Ayrımcılık” araştırmasında ortaya çıkan Ateistlerin eşcinsellerden sonra toplumda kimliğini rahatça ifade edemeyen en büyük grup (%59 ile) olduğu da göz önüne alınırsa daha da olumsuz olduğu düşünülebilir. (Kaynak)



Bu anlamda eğer Türkiye'de Ateistlerin ret edilme oranını % 59 olarak algılarsak bu durumda Ateistlerin Türkiye ve Brezilya'daki ret edilme durumu 50 yıl öncesi Amerika'daki zencilerin durumundan daha da kötü olduğu ortaya çıkmaktadır. ABD'de 1959 yılında, Amerikalıların % 49'u siyah bir başkan adayı için oy vereceğini, % 46'sı ise oy vermeyeceğini açıklamıştı. Bu araştırmanın Yargıtay'ın Amerika'da otobüslerde zencilere uygulanan ayrımcılığın yasa dışı olduğuna karar vermesinden yalnızca üç yıl sonra yapıldığını da göz önünde tutmak gerekir.


Tabi ki bu ret etme tutumu sadece ateist başkan adayları veya politikacılar için geçerli değildir. Örneğin Perseu Abramo Vakfi tarafından 2008 yılında yine Brezilya'da her türlü sosyal tabakadan 15 yaş üstü 2014 kişiyle yapılan bir araştırma anketinde farklı insan gruplarından hangisine daha çok yabancılık hissedildiği ve yadırgandığı sorulduğunda sonuçlar şu şekilde çıkmıştır: ilk kategoride (iğrenme ve nefret etme) katılımcıların % 17'si en çok uyuşturucu bağımlıları ile ateistlerden "iğreniyor" ve "nefret ediyor". İkinci sırada ise bunu %10 ile erkek eşcinseller takip ediyor. 2. kategori olan "antipati"de ise yine ateistler katılımcıların %25'inin oyunu alarak en çok antipati duyulan gruplar arasında ilk sırada yer alıyor. Böylece ateistler bundan hemen sonra yer alan uyuşturucu bağımlılarıyla teknik olarak hemen hemen aynı antipati oranına (%24) sahipler. (Kaynak)



Başka bir anket 2011 yılında Türkiye'de Bahçeşehir Üniversitesi tarafından yapılmış ve ankette ateistlerin komşu olarak istenmeme oranı % 64 çıkmıştı. Böylece hoşgörüsüzlük göstergesinde Ateistler, eşcinseller (%84) ve AİDS hastalarından (%74) sonra 3. sırada yer almıştır. (Kaynak)


Aşağıda Frekans Araştırma Şirketi tarafından 18 Mayıs-18 Haziran 2009 tarihleri arasında Türkiye genelinde 1108 kişiyle telefon görüşmelerinde yapılan bir araştırmanın verdiği sonuçlar da buna benzer veriler ortaya çıkarmıştı. Ateistlerin istenmeme oranı örneğin Yahudi, Hristiyan veya Alevi bir komşudan daha yüksek çıkmıştı. Bu anlamda Ateistlere karşı olan ön yargılar diğer dini gruplara karşı olan ön yargılardan daha yüksek bir seviyede seyrediyor.



Hoşgörü konusunda alınması gereken uzun bir mesafe olduğu gözlemlenen ülkemizde bir de basında ve hala bir çok internet sayfalarında yer bulmuş olan şu sözlere bir göz atalım: 


"Dünyada savaşların, katliamların, ahlaksızlıkların, fuhuşun ve her türlü sapkınlığın yaygınlaşması çeşitli ateist, Darwinist ve materyalist odakların menfaatlerine uygun düştüğünden, bu çevreler Darwinizm'in akıl ve mantık dışı iddialarının deşifre edilmesini hiçbir zaman istemezler." Adnan Oktar



"Ateist gençten kimseye fayda gelmez."AKP Milletvekili Özcan Ulupınar



"Rabbimiz’in Kutb-u Azam olarak görevlendirdiği Hz. Mehdi (a.s.), ateist ve Darwinist ideolojilerin yaygınlaşıp korunduğu ve desteklendiği bir zamanda gelecektir."Adnan Oktar



"Biz muhafazakar ve demokrat, milletinin, vatanının değerlerine, ilkelerine, tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz. Ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun?"R. T. Erdoğan



Muhtemelen "ama bu sözler Müslüman müminlerin imanlarını pekiştirmek için dini sohbetlerde söylenen sadece dini ön yargılar" diyecek ve önemsemeyeceksiniz. Ama bu gibi sözler her gün bu ülkenin en büyük gazetelerinde yayınlanarak bu ülkede tarafsızlığını kullanması gereken bir çok medya kurumları aracılığıyla toplumda propaganda ediliyor. Bu tür ayrımcı uygulamalar bizim toplumumuzda ateizm için genel geçer bir durumdur ve açıkça sözde ciddi medya kurumları tarafından Ateistlerin adı kötüye çıkarılmakta, hakaret edilmekte ve onurlarına leke sürülmektedir. Aynı söylemlerin Yahudiler, Ermeniler, başka bir dini grup, Türkiye'de yaşayan Afrikalı göçmenler veya çingeneler için kullanıldığını ve bunun neye götüreceğini düşünün. Ama bu söylemler Ateistlere ve Ateizme karşı söylendiğinde sonuç sadece sessizlik! Üstelik son yıllarda bu tür ayrımcı söylem ve metinlerin kaldırılması için yapılan başvuru talepleri de basit ve kolayca ret edildiler. 



Bu gibi nedenlerden dolayı insanların dolaptan çıkmaları teşvik edilmelidir. Ayrımcılığa ve haksızlığa karşı bu mücadele için halkın bilgilendirilmesi, resmi medya, toplum ve hükümet ile diyalog oluşturulması gerekiyor. Mahkemelerde bu tür hedef gösterme ve ayrımcılığa karşı adalet sağlayan ve bu ayrımcılığın nedenlerini soran yetkili kişiler olmalıdır. Kurulacak olan böyle bir dernek ise tüm bu görevleri yerine getirebilir.



Buna ek olarak, doğum, ölüm, cenaze, düğün ve mezuniyet ile ilgili anma, tören, kutlamalar gibi ortaya çıkan bir çok sosyal sorunlarda bu organizasyon yardımcı olabilir. Daha az yalanlardan oluşan, daha aydın ve kullanılabilir daha iyi kaynaklara sahip olan daha iyi bir dünyanın olabileceğini görmek isteyen insanlar için ateist bir dernek de doğru yoldur.


Türkiye'de Bir İlk: Ateist Dernek Kuruluyor


Türkiye Ateistleri Birlik ve Yardımlaşma Derneği adı altında kurulacak olan yeni dernek, öncelikle toplumda herhangi bir dine ait olmayan kişilerin inanç özgürlükleri ile herhangi bir dini inanışı olmayan Türkiyeli ateistlerin ilgi alanlarını göz önünde bulundurarak evrensel insan hakları beyannamesine uygun bir şekilde onların politik, sosyal ve kişilik haklarını arayan, toplumda başka hiç bir birlik tarafından temsil edilmeyen bu kişileri temsil ederek onlar arasında bir dayanışma oluşturmaya çalışan bir dernek olma özelliği taşıyor.

Bunun yanında yeni oluşum, herhangi bir şekilde ayrımcılığa, ırkçılığa din veya mezhep düşmanlığına karşı olup inanmama özgürlüğü dahil bireylerin kendi kaderlerini tayin edebilme hakkının korunması, ayrıca rasyonel düşünceyi teşvik ederek dinin toplumsal rolü hakkında bilgi vermek ve eşit muamele ilkesi gözetlenerek din ile devlet işlerinin ayrılması ya da devletin ideolojik ya da dini tarafsızlığına dair laik ve seküler uygulamalara da destek vermektedir. 


Neler yapıyoruz?

Bugüne kadar yapılması gereken ancak bir şekilde gerçekleştirilememiş ve geç kalınmış ne varsa hepsini hayata geçirmeye çabalıyoruz.

Ülkemizde devletin ve diğer dini grupların baskısı altında, insan haklarına açıkça aykırı bir şekilde yaşamaya mahkum edilen insanların haklarını savunacak yasal bir oluşum hedefliyoruz. Bu çerçevede, hali hazırda yasalarla ve uluslararası antlaşmalarla kazanılmış haklarımızı, önce kendimize daha sonrada bizi görmezden gelenlere ve yok sayanlara hatırlatıyoruz.

Herhangi bir dini görüşe sahip olmamanın, inanlar arası ilişkileri, herhangi bir dini görüşe sahip olmaktan daha farklı bir yönde etkilemeyeceğini topluma anlatmayı hedefliyoruz. Bunu yapmak için de öncelikli olarak gerek devlet gerekse dini oluşumlar tarafından yürütülen ve dinsel inancı olmayan kişileri aşağılayan, karalayan söylemlerin önüne geçmeyi (her türlü yasal yolu kullanarak) kendimize öncelikli amaç olarak belirlemiş bulunuyoruz.


Saygılarımla..

Not. Böyle bir derneğe üye olmak veya herhangi bir şekilde katkı sağlamak isteyen kişiler Turan Dursun.comsitesi bünyesine ait tartışma forumunda bir üyelik alarak buna dair yapılan dernek çalışmalarına katılabilirler. 

http://www.turandursun.com/forumlar/...ad.php?t=30848