Tevrat Üzerine

“Ahd-i al-atik”de (Tevrat’ta) konuştuğu söylenen Tanrı, "Barış", "Kardeşlik", "Karşılıklı Yardim", "Sevgi" vs... gibi şeyleri...
“Ahd-i al-atik”de (Tevrat’ta) konuştuğu söylenen Tanrı, "Barış", "Kardeşlik", "Karşılıklı Yardim", "Sevgi" vs... gibi şeyleri sadece kendi kavmi olarak benimsediği Yahudiler arasında oluşsun diye ister; Yabancılarla İlgilenmez. İsrailoğulları Kendisine Karsi Asi Olsalar da Onlarsız Yapamaz
New York'ta Birlesmis Milletler Meydani'ni süsleyen heykellerden biri vardir ki tabaninda “Ahd-i alatik” in Isaya adli kitabindan alinma su sözleri tasir: "... Ve milletler arasinda hükmedecek, ve çok kavmlar hakkinda karar verecek; ve kiliçlarini sapan demirleri, ve mizraklarini bagci biçaklari yapacaklar; millet millete karsi kiliç kaldirmayacak ve artik cengi ögrenmeyecektir" (Isaya, 2: 4) Sanilir ki bu satirlar, yer yüzündeki bütün milletleri baris ve kardeslik içerisinde yasatma amacini tasimaktadir. Oysa ki bu, aslinda sadece Yahudi seriatina bağlı Yahudi kavmlerini içine alan bir temennidir; Yahudi olmiyan kavmlerle ilgili degildir. Yukarda geçen "milletler arasinda hükmedecek" seklindeki satirlar, Yahudi seriati'na isarettir; bu seriat: "Siondan ve Rabbin sözü Yerusalimden çikacaktir" (Isaya, Bap 2: 3). “Milletler” arasinda hükmedecek olan sey, iste bu seriat'dir. Ve bu milletler, güya, Tanrı'nin "oğulları" olan İsrail oğullarıdir, ki daha önce gördügümuz gibi 12 “sipt”tan (asiret’ten, kabile’den) olusmustur.

“Ahd-i al-atik”e göre Tanrı diğer milletleri, sırf İsrailoğullarını denemek ve bu arada onlara savaşmayı öğretmek için yemlik...

Hakimler kitabinda Tanrı'nin, sırf İsrail oğullarıni denemek ve ayni zamanda onlara cenketmesini ögetmek maksadiyle bazi milletleri yeryüzünde yasar biraktigi yazilidir (Hakimler Bap 3: 1-31). Bundan dolayidir ki İsrail oğullarınin bu milletler arasinda yasamalarina göz yummustur. Kitapta söyle yazili: "İsraili, bütün Kenan cenklerini bilmiyenlerin hepsini onlarla denesin ve ancak İsrail oğulları nesillerinin, hiç olmazsa cenkleri evvelde bilmiyenlerin cenk ögrenmek bilgileri olsun diye Rabbin biraktigi milletler sunlardir: Filistinlilerin bes beyleri, ve bütün Kenanlilar, ve Saydalilar, ve ... Hiviler. Ve Musa vasitasiyle atalarina emrolunan Rabbin emirlerini dinleyecekler mi diye bilmek için onlarla İsraili denemek üzere birakildilar" (Hakimler , Bap 3: 1-5)




“Ahd-i al-atik” in (Tevrat’in), Amos adli kitabindan ögrendigimize göre Amos, İsrail kirali Yoas' in, ve Yahuda kirali Uzziya'nin günlerinde Tekoa'da çobanlik yapan bir kimsedir. Tanrı onunla konusur ve İsrail oğulları hakkindaki düsüncelerini ona açiklayarak: "Git kavmim İsrail'e peygamberlik et" der. (Amos, Bap 7:15). Tanrı'nin ona söyledigi seyler arasinda İsrail'in cezalandirilacagina, makdislerinin harab olacagina dair sözler vardir. Örnegin söyle der: "Ben de Yahudaya ates gönderecegim ve Yerusalimin saraylarini yiyip bitirecegim. İsrail'in üc, hatta dört kat cinayetinden ötürü cezasini geri almiyacagim.... Ey İsrail evi!, çölde kirk yil bana kurbanlar ve takdimeler getirmediniz mi? Gerçek siz kiralinizin çadirini, ve putlarinizin sandigini, kendiniz için yapmis oldugunuz ilahinizin yildizini tasidiniz. Bunun için sizi Samin ötesine sürgün ettirecegim... Ey İsrail evi, size karsi bir millet kaldiracagim... ve Hamata girilecek yerden Araba vadisine kadar sizi onlar ezecekler" (Amos, Bap 2: 5; 3: 14; 5: 27; 6:14).





Yehu'nun isledigi cinayetlerden büyük mutluluk duyan ve onu bu nedenle övgülere layik bulan Tanrı, çok geçmeden Yehu'ya da darilir; çünkü Yehu, Tanrı'nin emirlerini harfiyen yerine getirmemis ve İsrail'i günahkar duruma düsürmüstür. Bu nedenle İsrail'i, Hazael araciligiyle vurur (II Krallar, Bap, 10: 31- 32).
Bu arada Yehu, İsrail üzerinde 28 yil kirallik yapmis olarak, ölür; onun yerine Yehoahaz kiral olur. Ahazya'nin anasi Atalya, oglunun öldürüldügünü isitince bütün kiral zürriyetini yok eder. Fakat Ahazya'nin kizkardesi Yehosaba, öldürülmüs olan kiral oğullarından Yoas'i (ki Ahazya'nin ogludur) gizlice kaçirir. Ve iste simdi Yoas, İsrail kirali olacaktir, hem de daha yedi yasini doldurmadan (II Krallar Bap 11: 1-21)

"Yalanlar san'ati”nin temel kaynagi

Akılcı “düşün” insanlarinin (özellikle 17. ve 18. yüzyildan bu yana) söylediklerine göre “insan” denen yaratik, konusmaya ve derdini anlatmaya basladigi andan bu yana her türlü olumsuzluk yalanlarla baslamistir. Buna inananlar, Napolyon'un: "Tarih yalanlar serisinden ibarettir" seklindeki sözlerinde büyük bir gerçek yattigini kabul ederler.
Fakat yine bu düsünürlere göre gerçek olan bir sey daha vardir ki, o da yalanlarin en kurnaz, ve en kötü sonuç yaratan nitelikte olanlarinin "Kutsal" diye bilinen kitaplarda yer almis olmasidir. Su bakimdan ki kendilerini "peygamber" diye tanitan ve "Tanrı bana sunlari söyledi, su emirleri verdi, bu emirlere uymazsaniz sapiklardan olursunuz, cehennemi boylarsiniz, vs..." seklinde konusan kisiler, bu konustuklarini insanlara kabul ettirdikleri an yalan san'ati yerlesmistir.



Ahab'in ve karisi Izabel'in isledikleri cinayetlerin intikamını, onların oğullarından ve yakınlarından alan Tanrı.

“Kutsal” kitabin bildirmesine göre Amiriye denilen yerde hüküm süren İsrail kirali Ahab, kiral sarayinin civarinda bulunan Nabot isminde birinin bagina göz koyar. Koskoca ülkede sanki baskaca yer kalmamis gibi adamcagizin binbir zahmetle yetistirdigi baglari yok edip yerine sebze bostani yapmak ister. Bu bag karsiliginda ona bir baska bag ya da para vermeyi teklif eder. Fakat Nabot razi olmaz ve: "Sana atalarimin mirasini vermekten Rab beni esirgesin" (I Krallar, Bap 21: 3) diyerek teklifi rededer. Ahab buna fena halde öfkelenir ve bu yüzden evinde bulunan herkesle küsüsür; küskünlügünden yemek dahi yemez. Karisi Izebel merak eder ve sorar; nedenini ögrenince onu teskin eder, gönlünü hos tutmasini, yemeksiz kalmamasini söyler ve istedigi bagi ona saglayacagini bildirir (I Krallar, Bap 21: 3-7).
Izebel kurnaz bir kadindir; ne yapacagini iyi bir sekilde tasarlamistir. Oturur kocasi Ahab'in agziyle mektuplar yazar, onun mühürü ile mektuplari mühürler ve bag sahibi Nabot'un oturdugu yerde bulunan ihtiyarlara ve ileri gelen kimselere yollar. Mektupta su yazilidir: "Bir oruç ilan edin, ve Nabot'u kavmin bas yerine oturtun, ve: -'Sen Allaha ve kirala sövdün'- diyerek ona karsi sehadet etsinler; ve onu disari çikarin ve onu taslayin da ölsün" (I Krallar, Bap 21: 9-11).
Mektubu alan kisiler, kendilerine bildirildigi gibi yaparlar ve tutuklari yalanci iki sahidi Nabot'a karsi konustururlar ve sonra Nabot'u taslayip öldürürler. Bu is bitince Izebel'e haber gönderirler. Oya ki kendilerine gelen mektup Ahob'un agziyle yazilmis ve onun mühürünü tasimaktadir. Su hale göre haberi Izebel'e degil Ahob'a vermeleri gerekirdi. "Neden böyle yapmamislardir?" diye sorulacak olursa bunu artik isin masal yönüne vermemiz gerekecek.

Ahd-i al-atik’in (Tevrat'ın) Daniel adli kitabında, İsrailoğullarını üstün göstermek üzere anlatılan masallar

Yahudi din adamlarinin İsrail oğullarıni üstün kavm olarak göstermek maksadiyle “Kutsal” kitaba koyduklari masallardan biri de Daniel kitabinda yer alir; özeti sudur:
Yehoyakim'in kiralliga gelisinin üçüncü yilinda Babil kirali Nebukadnetsar, İsrailoğullarına karsi sefere çikar ve Tanrınin yardimi ile Yerusalim'i fetheder. Tanrı Nebukadnetsar'a yardimci olmustur çünkü kendisine isyankar olan İsrail oğullarından intikam almak istemistir. Nebukadnetsar, esir aldigi Yehoyakim ile birlikte sehirdeki Tanrı tapinaginda bulunan takimlari alarak ülkesine götürür ve takimlari kendi ilahlarinin evine yerlestirir (Daniel, Bap 1: 1-3). Ve sonra bas harem agasi olan Aspenaz'a, İsrail oğulları zürriyetinden olmak üzere asilzade sinifina ya da kiral ailesine mensub bazi gençler seçmesini ve saraya getirmesini ve bunlarin “kildani” egitimi ile yetistirmesini emreder. Bu emir üzerine Aspenaz, gerekli arastirmalari yapar ve ele geçirdigi genc çocuklari üç yil boyunca egitir; onlara kildani dilinde okuyup yazmayi ögretir. Bunlar arasinda Danyal, Hananya, Misael ve Azarya adinda dört genç vardir. Harem agasi, bu genclerin adini Beltesatsar, Sadrak, Mesak ve Abed-nego olarak degistirir (Daniel, Bap 1: 3-8).

Daniel'in yalvarışları üzerine İsrailoğullarını affeden Tanrı, onlara yeni felaketler hazırlar


Darius'un kiralliginin birinci yilinda Daniel, Tanrı'nin “Yerusalim”i harab etmek üzere "peygamber" Yeremya'ya bildirdigi süre'nin (ki yetmis yildir) ne oldugunu kesfeder (Daniel, Bap 9: 1-3) Bunun üzerine yüzünü Tanrı'ya çevirerek İsrail oğullarınin günahlarini afvetmesini diler; yalvar yakar olur. Fakat bunu yaparken dikkat ettigi bir sey vardir ki o da İsrail oğullarıni suçlu imis gibi gösterip onlari kendi araciligiyle Tanrı indinde sefaata mazhar olmus durumda kilmaktir; daha dogrusu İsrail oğullarıni suçluluk bilinci içinde tutup Tanrı'ya ve dolayisiyle peygamber olarak kendisine boyun kirditmaktir. Nitekim Tanrı'ya söyle dua eder: "Ah ya Rab!... biz suç ettik ve sapiklik ettik ve kötülük isledik ve senin emirlerinden ve hükümlerinden saparak asi olduk... ve senin isminle söylemis olan peygamber kullarini dinlemedik... Ya Rab, yüzler utanci bizlere... çünkü sana karsi suç isledik. Rahmetler ve bagislama Allahimiz Rabbindir, çünkü ona karsi biz asi olduk; ve peygamber kulu eliyle önümüze koymus oldugu seriatlerinde yürümek üzere Allahimiz Rabbin sözünü dinlemedik. Ve senin sözünü dinlemesinler diye, bütün İsrail saparak, senin seriatinden öte geçtiler; ve Allah kulu Musa'nin seriatinde yazilmis olan and ve lanet üzerimize döküldü, çünkü ona karsi suç ettik... Ve simdi, sen ki, kavmini Mısır diyarindan kuvvetli el ile çikardin ve bugün oldugu gibi kendine nam kazandin, ey Allahimiz Rab! biz suç ettik, biz kötülük ettik. Bütün adaletli islerinden ötürü, ya Rab, sana niyaz ederim, kendi sehrinden, Yerusalimden, mukaddes dagindan öfken ve kizginligin dönsün... Ve simdi ey Allahimiz, bu kulunun duasini ve yalvarislarini dinle... Ey Allahim kulagini ig ve isit, gözlerini aç ve... isminle çagirilan sehre bak; çünkü salahimizdan ötürü degil, ancak senin büyük rahmetlerinden ötürü yalvarislarimizi önüne arzediyoruz. Ya Rab! isit... bagisla... iyi dinle ve yap; kendi ugrunda geciktirme, ey Allahim, çünkü kendi sehrin ve kavminin üzerine senin ismin cagiriliyor" (Daniel, Bap 9: 5-20).

Benjamin oğullarının kılıçtan geçirilmeleri

İsrail'de kral bulunmadigi dönemlerin birinde, günlerden bir gün, Efraim dagliginda yasayan bir Levi'li, kendisine Betlehem'deki Yahuda'lardan bir cariye alir ve onunla yasamaya baslar. Fakat kadincagiz, adamin kendisine sik sik öfkelenmesinden bikmis olarak bir gün evi terkeder ve babasinin evine döner. Adam dayanamaz ve karisini geri getirmek için kayinpederinin evine gider. Kayinpederi kendisini sevinçle agirlar ve bir kaç gün kalmasi için israr eder. Beraberce yiyip içerler, güzel vakit geçirirler. Nihayet adam cariyesini, usagini ve iki esegini de alarak yola koyulur; az gider uz gider Benyamin’in Gibea sehrine gelir. Fakat gecelemek için bir yer bulamaz; hiç kimse kendisini evine misafir etmez. Ümitsiz bir sekilde beklerken yaslica bir adam onu ve yanindakileri misafir eder. Ancak ne var ki sehirdeki bazi kötü niyetli kimseler adami rahat birakmazlar. Evi kusatip kapiya dayanirlar ve ev sahibinden, misafir ettigi adamla kadini kendilerine vermesini isterler. Yasli adam söyle der:"Hayir kardeslerim... kötülük etmeyin; madem ki bu adam benim evime geldi, bu alçakligi yapmayin. Iste ere varmamis kizim, ve o adamin cariyesi; simdi onlari çikarayim da onlari alçaltin, ve gözünüzde iyi olani onlara yapin; fakat bu adama böyle bir alçaklik etmeyin" (Hakimler, Bap 19: 23-24) Görülüyor ki yasli adam, sırf misafir ettigi Levi'liyi kurtarmak için kendi öz kizini ve adamin cariyesini feda etmege hazirdir. Nitekim teklif geregince adamlar cariyeyi alip götürürler ve kirletirler; bu isi sabaha kadar da devam ettirirdikten sonra kadini salarlar. Kadin efendisinin evine gelir, fakat öylesine bitap düsmüstür ki daha kapidan ayak atarken, bir daha kalkmacasina yere serilir kalir. Ertesi sabah Levi'li kapiyi açipta cariyesini ölmüs görünce biçagini çikarir ve cesedi 12 parçaya böler ve her bir parçayi İsrail sinirlarina gönderir (Hakimler, Bap 19: 27-29).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder