7 Aralık 2011 Çarşamba

Benjamin oğullarının kılıçtan geçirilmeleri


İsrail'de kral bulunmadigi dönemlerin birinde, günlerden bir gün, Efraim dagliginda yasayan bir Levi'li, kendisine Betlehem'deki Yahuda'lardan bir cariye alir ve onunla yasamaya baslar. Fakat kadincagiz, adamin kendisine sik sik öfkelenmesinden bikmis olarak bir gün evi terkeder ve babasinin evine döner. Adam dayanamaz ve karisini geri getirmek için kayinpederinin evine gider. Kayinpederi kendisini sevinçle agirlar ve bir kaç gün kalmasi için israr eder. Beraberce yiyip içerler, güzel vakit geçirirler. Nihayet adam cariyesini, usagini ve iki esegini de alarak yola koyulur; az gider uz gider Benyamin’in Gibea sehrine gelir. Fakat gecelemek için bir yer bulamaz; hiç kimse kendisini evine misafir etmez. Ümitsiz bir sekilde beklerken yaslica bir adam onu ve yanindakileri misafir eder. Ancak ne var ki sehirdeki bazi kötü niyetli kimseler adami rahat birakmazlar. Evi kusatip kapiya dayanirlar ve ev sahibinden, misafir ettigi adamla kadini kendilerine vermesini isterler. Yasli adam söyle der:"Hayir kardeslerim... kötülük etmeyin; madem ki bu adam benim evime geldi, bu alçakligi yapmayin. Iste ere varmamis kizim, ve o adamin cariyesi; simdi onlari çikarayim da onlari alçaltin, ve gözünüzde iyi olani onlara yapin; fakat bu adama böyle bir alçaklik etmeyin" (Hakimler, Bap 19: 23-24) Görülüyor ki yasli adam, sırf misafir ettigi Levi'liyi kurtarmak için kendi öz kizini ve adamin cariyesini feda etmege hazirdir. Nitekim teklif geregince adamlar cariyeyi alip götürürler ve kirletirler; bu isi sabaha kadar da devam ettirirdikten sonra kadini salarlar. Kadin efendisinin evine gelir, fakat öylesine bitap düsmüstür ki daha kapidan ayak atarken, bir daha kalkmacasina yere serilir kalir. Ertesi sabah Levi'li kapiyi açipta cariyesini ölmüs görünce biçagini çikarir ve cesedi 12 parçaya böler ve her bir parçayi İsrail sinirlarina gönderir (Hakimler, Bap 19: 27-29).
Olayi ögrenen İsrail oğulları, kendi kardesleri sayilan Benyamini’lerden öç almak üzere cenge hazirlanirlar. Kiliç çeken dört yüzbin İsrailli toplanip önce Benyamin siptina adamlar gönderip derler: "Aranizda yapilan bu kötülük nedir? Ve simdi Gibeada olan o alçak adamlari verin ki öldürelim ve İsrailden kötülügü atalim" (Hakimler, Bap 20: 12)
Fakat Benyamin oğulları teklifi red ederler. Bu durumda İsrail'liler Benyamin oğullarına karsi cenketmekten baska çare kalmadigini görürler ve Tanrı'dan ne sekilde cengedeceklerine dair bilgi almak isterler ve: "Benyamin oğullarına karsi bizim için cenketmek üzre önce kim çikacak?" diye konusurlar. Tanrı da onlara "Önce Yahuda çikacak" diye emreder. (Hakimler, Bap 20: 18) Bunun üzerine İsrail'liler Gibea'ya karsi ordugah kurarlar ve cenketmek için dizilirler. Fakat içleri rahat etmez; çünkü her seye ragmen kardeslerini öldürmek agirlarina gider. Bu nedenle Tanrı'dan bir kez daha sorarlar: "Kardesimiz Benyamin oğulları ile yine cenge giriselim mi?". Tanrı onlara: "Ona karsi çikin" diye emreder (Hakimler, Bap 20: 23).
"Neden her seye kadir, ve her diledigi zaman dilediginin tepesine inebilen, diledigine diledigini yaptirtabilen bir Tanrı, bir yolunu bulup suçlu kisileri ele vermezde, yüzbinlerce İsraillinin kendi öz kardesleri olan Benyamin’lilere karsi cenketmelerini, kan döktürmlerini ve masum insanlarin öldürülmelerini ister?" seklindeki bir soruyu yanitlamak kolay degil; meger ki “Kutsal” diye bilinen kitabin, Tanrı sözleri olmayip insan elinde çikma hikayelerden olustugunu kabul edesiniz. Her ne hal ise, İsrail oğulları saldiriya geçerler; yüz binlerce insan birbirleriyle bogazlasir; bu arada kadinlar ve çocuklar kiliçtan geçirilir, sehirler atese verilir (Hakimler, Bap 20: 1-48). Bu konuda kisaca fikir edinebilmek için “Kutsal” kitapta anlatilanlardan “iç açici” bir iki alinti yapalim: “Ahd-i al atik”in “Hakimler” kitabinda söyle deniyor: "Ve İsraililer yine Benyamin oğullarına karsi döndüler ve onlari, bütün sehri, ve hayvanlari, ve bütün bulduklarini kiliçtan geçirdiler; ve önlerinde bulunan bütün sehirleri atese verdiler" (Hakimler Bap. 20: 37-48)
Bu isler bittikten sonra İsrail oğulları toplanip yemin ederek su karari alirlar: "Bizden hiç kimse kizini Benyamine kari olarak vermiyecek" (Hakimler, Bap 21: 1)
Bununla berabar İsrail oğulları, Benyaminileri bu sekilde öldürmekten üzüntü duymuslardir. Öte yandan Benyamin oğullarına kiz vermeyecek olurlarsa bu kavmin kuruyup gidecegini ve aralarindan kardes bir kavmin eksilecegini düsünerek bir çare bulmaga çalisirlar. Bu nedenle yine toplanip Tanrı'nin önünde yüksek sesle aglasirlar ve derler: "Bugün İsrailden bir sipt koparildi. Onlara, geri kalanlara kari bulmak için ne yapalim?, çünkü onlara kari olarak kizlarimizdan vermemege Rabbin hakki için and ettik" (Hakimler, Bap 21: 6-7)
Aslinda bu sorunu çözümlemek kolaydir; yapilacak sey kiz vermemek hususunda yapmis olduklari ahdi degistirmektir. Ancak ne var ki söz konusu "ahdi" Tanrı'ya karsi yapmislardir ve bozmamak kararindalardir. Bundan dolayidir ki baska milletlerin kadinlarini esir alarak Benyamin oğullarına kari olarak verme yolunu tercih ederler. "Kutsal” kitabi yazanlar için bunu bu sekilde olusturmak kadar kolay ne olabilir ki?
Nitekim İsrail'liler, bir vesile yaratip Yabes-Gilead siptina karsi savas açmak, siptin bütün erkeklerini ve kadinlarini yok etmek, ve sonra kizlarini alip Benjamin oğullarına vermek hususunda karara varirlar. Bu "güzel" plani gerçeklestirmek için on iki bin kisilik bir ordu ile saldiriya geçerler; zafer elde ettikten sonra, erkekleri kadinlari ve çocuklari keserler; dört yüz kadar "ere varmamis" kizi esir alip Kenan diyarinda olan Silo'daki ordugaha getirirler (Hakimler, Bap 21: 12). Ve bütün cemaat Benyamin oğullarına haber gönderip baris teklif ederler; tekliflerinin kabul edilmesi üzerine onlara esir bakire kizalari hediye ederler. "Kutsal” kitap’tan okuyalim: "Ve cemaat oraya en cesur adamlardan on iki bin kisi gönderdi; ve onlara emredip dediler: -'Gidin ve Yabes-gilead ahalisini, kadinlari ve çocuklari da kiliçtan geçirin. Ve yapacaginiz sey sudur: Her erkegi ve erkekle yatmis olan her kadini tamamen yok edeceksiniz-'. Ve Yabes-gilead ahalisi arasinda ere varmamis dört yüz kiz buldular ve onlari Kenan diyarinda olan Silodaki ordugaha getirdiler. Ve bütün cemaat... Benyamin oğullarına adam gönderdiler ... ve onlari barisikliga çagirdilar.... ve Yabes-gilead kadinlarindan sag biraktiklari kadinlari onlara verdiler..." (Hakimler, Bap 21: 13-14)
Fakat hediye ettikleri kizlarin sayisi, Benyamin oğullarına yeterli gelmez; daha fazla sayida kiz gerekmektedir. Bunun üzerine cemaatin yaslilari toplanip: "Ne yapalim da bu Benyamin oğullarına biraz daha kiz bulalim" diye tartisirlar. Ahidleri oldugu için kendilerinden kadin vermeyeceklerine göre, yine baskaca bir çözüm aramalari gerekmektedir. Tartisma sonucunda cemaatin aklina kurnaz bir bulus gelir; bu bulus sudur: Beytel diyarinin kuzeyinde yasiyan Silo halkinin kizlarini ele geçirip bunlari Benyamin oğullarına kari olarak dagitmak.
Aslinda bu, basarilmasi kolay bir istir, çünkü Silo halki, her yil, belli günlerde Tanrı'ya sükretmek üzere bayram yapmakta, meydanlarda dans edip eglenmektedir. Bu itibarla bayram gününde onlarin üzerine, aniden baskin yapip kizlarini ele geçirmek mümkündür. Üstelik bu isi Benyamin oğullarına yaptirtmak da vardir.
Nitekim düsündüklerini Benyamin oğullarına bildirirler ve söyle derler: "Gidin ve baglarda pusuya yatin; ve bakin, ve iste Silo kizlari raksetmege çikarlarsa, o zaman baglardan çikin ve kendiniz için, her biriniz kendisine kari olarak Silo kizlarindan tutun, ve Benyamin diyarina gidin. Ve vaki olacak ki, babalari yahut kardesleri bize sikayete geldikleri zaman kendilerine diyecgiz: -'Onlari bize bagislayin; çünkü cenkte her biri için kari almadik, siz de onlara vermediniz, yoksa simdi suçlu olurdunuz'-..." (Hakimler, Bap 21: 20-23)
Söylemeye gerek yoktur ki bu kurnaz, fakat vicdan sizlatici mantiga hiç kimsenin bir diyecegi olamazdi. Nitekim Tanrı bile buna ses çikarmamis olmali ki Benyamin oğulları, kendilerine verilen yukardaki talimat geregince hareket ederler: Silo halkinin bayram vesilesiyle dans senlikleri yaptiklari bir sirada aniden saldiriya kalkarlar ve ellerine geçirdikleri kizlari alip kaçarlar. Memleketlerine dönüp eski yasamlarina devam ederler (Hakimler, Bap 21: 24). İsrail oğulları da, ayni sekilde, kendi siptlarina ve asiretlerine dönüp, rahat yasamlarina koyulurlar.
Böylece bütün ceremeyi, yersiz ve gereksiz yere girisilen savaslar sirasinda kafalari kesilen suçsuz ve zavalli yüz binlerce insan çekmis olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder